
Merhaba, ben Dilek Çubukcu Uzunyol.
Profesyonel Koç, Nefes Eğitmeni, Eğitim Tasarımsı, NLP uygulayıcısıyım. Bu bugünüm, peki bundan öncesi nasıldı?
Uludağ Üniversitesi Uluslarararası İlişkiler Bölümünden, ülkemizin büyük bir ekonomik krizle baş etmek durumunda kaldığı 2001 yılında mezun oldum. Bu da beni hayallerimi gerçekleştirmek yerine, para kazanabileceğim mesleğe doğru zorunlu olarak yöneltti. Tam 14 sene başarıyla devam ettiğim finans sektöründe farklı departmanlarda ve farklı pozisyonlarda çalıştım. İşimde her daim yukarı yönlü bir ivme kaydetmiş olsam da içimden bir ses bana “Potansiyelinin tamamını kullanmalısın, daha fazlasını yapabilirsin “ diyordu. Kurumsal hayat deneyimimde bir elim hep kapıda olup, kendimi bir türlü oraya ait hissedemedim, kendime bir yol bulamadığım için de gitmeye de bir türlü cesaret edemedim.
Bu süreçte yeni yeni başlayan fiziksel rahatsızlıklarımı da dikkate almadığım gibi, kendimi, benliğimi görmezden geliyor, iş günlerinde sadece işime odaklanıp ve cumaları, tatilleri iple çekiyordum. Terfiler, ödüller, övgü dolu sözler ise benim için sadece geçici tatminlerdi. İş hayatımdaki en büyük motivasyonum ise insan ilişkilerine çok önem vermemden kaynaklı müşterilerimle kurduğum o güzel iletişimdi. Tüm bunlara rağmen eksik kalan bir şeyler vardı, bir türlü içime sinmeyen. Hafta 7 gündü ama ben arı maya misali her yere yetişmeye çalışıyor; hafta sonlarımı dinlenme ve gezmenin dışında bazen işimle alakalı sertifikalar almak için bazen de kendi kişisel gelişimim için gerekli kurs ve seminerlere katılarak geçiyordu. Bir yandan da aradığımı bulmak için kişisel gelişim kitapları okuyordum.
Merhaba, ben Dilek Çubukçu Uzunyol.
Profesyonel Koç, Nefes Eğitmeni, Eğitim Tasarımsı, NLP uygulayıcısıyım. Bu bugünüm, peki bundan öncesi nasıldı?
Uludağ Üniversitesi Uluslarararası İlişkiler Bölümünden, ülkemizin büyük bir ekonomik krizle baş etmek durumunda kaldığı 2001 yılında mezun oldum. Bu da beni hayallerimi gerçekleştirmek yerine, para kazanabileceğim mesleğe doğru zorunlu olarak yöneltti. Tam 14 sene başarıyla devam ettiğim finans sektöründe farklı departmanlarda ve farklı pozisyonlarda çalıştım. İşimde her daim yukarı yönlü bir ivme kaydetmiş olsam da içimden bir ses bana “Potansiyelinin tamamını kullanmalısın, daha fazlasını yapabilirsin “ diyordu. Kurumsal hayat deneyimimde bir elim hep kapıda olup, kendimi bir türlü oraya ait hissedemedim, kendime bir yol bulamadığım için de gitmeye de bir türlü cesaret edemedim.
Bu süreçte yeni yeni başlayan fiziksel rahatsızlıklarımı da dikkate almadığım gibi, kendimi, benliğimi görmezden geliyor, iş günlerinde sadece işime odaklanıp ve cumaları, tatilleri iple çekiyordum. Terfiler, ödüller, övgü dolu sözler ise benim için sadece geçici tatminlerdi. İş hayatımdaki en büyük motivasyonum ise insan ilişkilerine çok önem vermemden kaynaklı müşterilerimle kurduğum o güzel iletişimdi. Tüm bunlara rağmen eksik kalan bir şeyler vardı, bir türlü içime sinmeyen. Hafta 7 gündü ama ben arı maya misali her yere yetişmeye çalışıyor, hafta sonlarımı dinlenme ve gezme haricinde, bazen işimle alakalı sertifikalar almak için bazen de kendi kişisel gelişimim için gerekli kurs ve seminerlere katılarak geçiyordu. Bir yandan da aradığımı bulmak için kişisel gelişim kitapları okuyordum.
Benim asıl hikayem de bu kişisel gelişim kitapları okuduğum dönemde başladı. Tam da “Bir kitap okudum ve hayatım değişti “ durumunu yaşadım.
O kitaptaki o cümle sayesinde hayatımın dönüm noktalarından biri olacağını henüz bilmediğim, akredite koçluk eğitimlerine başladım.
Yoğun araştırmalar sonucunda en prestijli kurumlar arasında yer alanlardan birini seçerek yola çıktım ve kurum takvimindeki en yakın tarihli eğitim programına kaydoldum.
Daha eğitimin en başında “Ben aslında kimim ? “sorusuyla sarsılan benliğim, her eğitim gününde kendimi ve hayatımı yeni bir açıdan değerlendirmeye ve her eğitim arasındaki sürede biraz daha farkındalık kazanarak kendimi dönüştürmeye başladım.
Bu dönüşüm öncelikli olarak mevut işime yansıdı. Yeni sayılacağım iş yerinde yukarı doğru hızlı bir ivme kaydeden performansım, üst düzey yöneticilerin bile gözüne çarpmaya başladı. Aslında kendimi arayış yolculuğuna çıkmıştım ve bu yolculuk kendi gerçek potansiyelimi görmeye başlamamı ve bunu da başarılı bir şekilde dışarı yansıtmamı sağladı. Artık yeni bir döneme, yeni bir kimlikle girmiştim ve bu yeni halimden de gayet memnundum. Bir süre bu şekilde hayatıma devam ettim fakat hala eksik bir şeyler vardı. Başarı artık tek başına beni tatmin etmiyordu. İstediğim başka şeydi fakat bunun için biraz daha cesarete ihtiyacım vardı. Yaklaşık 6 ay kadar süren bu süreç aslında benim ne istediğim, dünyaya geliş amacımın ne olduğu gibi sorularla devam ederken, değerlerimin farkına varıp, yaptığım işin aslında benim bireysel değerlerim ve vizyonumla uyuşmadığını farketmemle son noktaya geldi. O, yıllardır bir eli hep kapıda olan ve bir türlü gidecek gücü kendinde bulamayan ben dönüşmüş ve “Ben gidiyorum arkama bakmadan ” diyebilecek noktadaydım ve bunu da daha fazla ertelemeden ilk iş gününde yaptım ve yeni hayatım işte asıl o an başladı.
O gün, insan kaynaklarında son imzamı atıp, o koca koca plazaların olduğu yerden uzaklaştığım an kendimi kelebekler kadar özgür hissediyordum. Kendi özüme giden yolculuğa başlamıştım, önce kendimi arındıracak kaybettiğim sağlığımı ve huzurumu geri alacaktım. Artık hem kendime hem de başkalarına fayda sağlayabilecek bir noktaya gelmiştim. Bir yol arıyordum kendime ve o yolun başlangıç noktasındaydım.
Yolun başında dinlenmek , kendimi dinlemek bana çok iyi geldi. Bu yolda koşturduğum, enerjimi keyifle sonuna kadar kullandığım zamanlar da oldu durup ara verdiğim , keyifle hiçbir çaba sarf etmeden sadece okuduğum, dinlendiğim, düşündüğüm zamanlar da. Bazen kendimi yeniliklere, yeni insanlara , yeni bilgilere adayarak çok çalıştım bu esnada kendimi de akışa bırakmayı ihmal etmeyerek, bir yandan da heybemi hep yeni bilgiler ve deneyimlerle doldurmaya devam ettim. Profesyonel koçluk seansları yapmaya devam ederken, eğitmenlik tarafına doğru yol aldığım dönemdeki en önemli duraklardan birinde hayatımın farklı bir dönüm noktası olan nefesle tanıştım.
Nefes’in solumanın çok çok ötesinde, ne kadar derin bir anlamı olduğu ve onsuz gerçek bir dönüşümün mümkün olamayacağını anlamamla Nefes’le hayatımı ve kendini yeniden yapılandırdım. Nefes uygulamalarını seanslarıma ekleyerek hem kendimde hem de danışanlarımda gördüğüm değişim inanılmaz oldu. Profesyonel koçluk çalışmalarıyla birlikte kullanılan nefes tekniklerinin nasıl büyük bir dönüştürücü güce sahip olduğunu , çok daha hızlı ve kalıcı sonuçlar elde edilebildiğini gördüm.
Bilinç ve bilinçaltı nasıl birbirinden ayrılamaz ve birbirleri ile etkileşim halinde ise benim seans kurgularımda da nefes teknikleri ve koçluk da birbirinden ayrılmamalıydı. Farklı öğretilere ait yöntemleri sentezleyerek kendi profesyonel seans tekniğimi oluşturdum.
Bugün geldiğim noktada nefes eğitmenliği, profesyonel koçluk ve eğitmenlik yapmaya devam etmekteyim. Çalışmalarım bireysel ve grup çalışmaları olarak ayrılmaktadır.
Bu çalışmalarda kişinin gerçek potansiyelinin önündeki engelin kendisi olduğu ve bunu aşmanın ancak negatif inanç kalıplarının kökten değişmesiyle mümkün olduğunun fark edilmesi ve kişinin en iyi versiyonuna ulaşmasına yönelik çalışmalar yapmaktayım.
Öğrenmenin ve dönüşümün son nefesimize kadar devam edeceği gerçeğiyle çıktığım, kendi özüme olan yolculukta, yolumun kesiştikleriyle öğrendiklerimi paylaşmayı ve onların da kendi dönüşüm yolculuklarına çıkabilmeleri için içlerindeki gücü bulmalarına destek olmak için tüm bilgi, birikim ve deneyimlerimi kullanmaktayım.
Bunun için kendi özel sistemime göre harmanlamış olduğum nefes, koçluk, hipnotik dil kalıplarıyla meditasyon, nlp gibi farklı uygulamalarla fiziksel, enerjetik, duygusal, ruhsal ve zihinsel bedende dengenin yeniden inşa edilmesine yönelik çalışmalar yapıyorum.
Sen de hayatında değişiklik yapmak isteyip, ne yapacağını veya nasıl yapacağını bilmiyorsan yoluna ışık tutmak ve sana ilham olmak için ben buradayım.
Sevgiyle ve nefesle
O kitaptaki o cümle sayesinde hayatımın dönüm noktalarından biri olacağını henüz bilmediğim, akredite koçluk eğitimlerine başladım.
Yoğun araştırmalar sonucunda en prestijli kurumlar arasından , en iyi eğitimleri verenlerden birini seçerek yola çıktım ve başlayacak olan ilk eğitim programına kaydoldum.
Daha eğitimin ilk dersinin ilk cümlesinde ben kimim sorusuyla sarsılan benliğim, her eğitim gününde yeni bir açıdan kendini değerlendirmeye ve eğitimler arasında farkındalık kazanarak kendimi dönüştürmeye başlamamla devam etti.
Bu dönüşüm önce işime yansıdı ve yeni başladığım işyerinde aniden yükselen performansım, üst düzey yöneticilerin bile gözüne çarpmıştı. Kendimi arayış yolculuğuma çıkmıştım ve kendimi ararken gerçek potansiyelimi görmeye başlamış ve bunu da başarılı bir şekilde dışarı yansıtmıştım. Yeni bir döneme girmiş ve bu halimden de gayet memnundum ama yine eksik bir şey vardı. Beni artık sadece işimde iyi olmak yetmiyordu. Yaklaşık 6 ay kadar süren bu süreç aslında benim ne istediğim, dünyaya geliş amacımın ne olduğu gibi sorularla devam ederken, değerlerimin farkına varıp, yaptığım işin aslında beni bireysel değerlerim ve vizyonumla uyuşmadığını farketmemle son noktaya geldi. O yıllardır hep bir eli kapıda olan ve bir türlü gidecek gücü kendinde bulamayan ben artık o gücü kendi içimde bulmuştum. Beklemenin anlamı yoktu ve hemen o pazartesi gidip istifamı verdim ve yeni hayatım işte o an başladı. İnsan kaynaklarında imza atıp, o koca koca plazaların olduğu yerden uzaklaştığım an kendimi kelebekler kadar özgür hissediyordum. Kendi özüme yolculuğa başlamıştım, önce kendimi arındıracak kaybettiğim sağlığımı ve huzurumu geri alacaktım. Sonra yolda bakacaktım ne yapacağıma, zaten artık insanların hayatına dokunabileceğim bir unvanım da vardı.
Yolun başlarında dinlenmek ve kendimi dinlemek çok iyi geldi. Sonra yolda bazen farklı duraklarda dinlendim ve hiçbir şey yapmadım sadece okudum, dinledim, düşündüm. Bazen kendimi yeniliklere, yeni insanlara , yeni bilgilere adayarak çok çalıştım kendimi akışa bıraktım ama bir yandan da heybemi hep yeni bilgiler ve deneyimlerle doldurmayı da ihmal etmedim. Profesyonel koçluk seanları yapıp, eğitmenlik tarafına doğrı yol aldığım dönemde durakların birinde hayatımın farklı bir dönüm noktası olan nefesle tanıştım.
Nefes’in solumanın çok çok ötesinde, ne kadar derin bir anlamı olduğu ve onsuz gerçek bir dönüşümün mümkün olamayacağını anladım. Nefes’le birlikte hayatımı ve kendini yeniden yapılandırdım.
Her geçen gün kendimde ve danışanlarımda gördüğüm değişim, profesyonel koçluk çalışmalarıyla birlikte uygulanan nefesin nasıl bir dönüştürücü güce sahip olduğunu ve birlikte uygulandıklarında çok daha hızlı ve kalıcı sonuçlar elde edilebildiğini gördüm. Bilinç ve bilinçaltı nasıl birbirinden ayrılamazsa nefes teknikleri ve koçluk da birbirinden ayrılmamalıydı.
Bugün geldiğim noktada nefes eğitenliği, profesyonel koçluk ve eğitmenlik yapmaya devam etmekteyim. Çalışmalarım bireysel ve grup çalışmaları olarak ayrılmaktadır.
Bu çalışmalarda kişinin gerçek potansiyelinin önündeki engelin kendisi olduğu ve bunu aşmanın ancak negatif inanç kalıplarının kökten değişmesiyle mümkün olduğunun farkettirilmesi ve kişinin en iyi versiyonuna ulaşmasına yönelik çalışmalar yapmaktayım.
Öğrenmenin ve dönüşümün son nefesimize kadar devam edeceği gerçeğiyle çıktığım kendi özüme olan yolculukta, yolumun kesiştikleriyle öğrendiklerimi paylaşmayı ve onların da kendi dönüşüm yolculuklarına çıkabilmeleri için içlerindeki gücü bulmalarına destek olmak için tüm bilgi, birikim ve deneyimlerimi kullanmaktayım.
Bunun için kendi özel sistemime göre harmanlamış olduğum nefes, koçluk, hipnotik dil kalıplarıyla meditasyon, nlp gibi farklı uygulamalarla fiziksel, enerjetik, duygusal, ruhsal ve zihinsel bedende dengenin yeniden inşa edilmesine yönelik çalışmalar yapıyorum.
Sen de hayatında değişiklik yapmak isteyip, ne yapacağını veya nasıl yapacağını bilmiyorsan yoluna ışık tutmak ve sana ilham olmak için ben buradayım.
Sevgilerimle .